Yurtdışından İşitme Cihazı Almalımıyım?
Net cevap Hayır. Peki Neden?
Bu foruma üye olduktan sonra sosyal mecralarda kişiler hangi konuları merak etmiş? Hangi sıkıntıları yaşamı ve çözüm arayışına girmiş? Araştırma yaparken böyle bir konuyla karşılaştım ve oradaki yazışmalara binaen bu yazıyı yazmaya kara verdim. Bir işitme cihazı araştırmacısı Amerika’da 100-150$ a satılan bir işitme cihazının Türkiye’de 1.000-1.500 TL’ye satıldığından bahsetmiş. Sonrasında bir işitme merkezine gittiğinde bu konuyu sormuş.
İşitme merkezinden almış olduğu cevap ise "varsa yönlendiren doktorun komisyonu + ayda 10+15 cihaz satan satıcının bütçeyi doğrultma manevrası" olduğunu söylemiş. Bu cevap karşısında araştırma yapan kişi “ne yapıyor bunun karşılığında artı ne katıyor? 5 dakikalık tıtışkadan bir ayar, 5 dakikalık tırışkadan bir kulak ölçüsü alma seramonisi" diye bir yorum yapmış.
Şimdi gelelim bu kanıda olanlara durumu izah etmeye;
Öncelikle sektörde çeyrek asrını (25 yıl) doldurmuş birisi olarak aynı marka aynı model ürünü Türkiye dışında herhangi bir ülkeden daha ekonomik alanına denk gelmedim. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Şu olmuştur; yurtdışında devlet katkısı daha yüksek olduğu için işitme cihazı kullanıcısının cebinden çıkan miktar daha düşük olmuştur. Bu konuda net bir şey söyleyemem. Ama birçok ülkede işitme cihazı kullanıcısının cebinden çıkan tutar Türkiye’nin çok çok üzerindedir.
Gelelim işitme merkezinin yaptığından bahsettiği yoruma; Evet maalesef sektörümüzde prim usulü çalışmalar yapılmakta. Bu sadece hekimler tarafından da yapılmamakta. Ki bu konudaki şahsi fikrim suçlu taraf işitme merkezidir. Veren olmazsa alan da olmaz. Zaten müşterisini para ile satın almaya çalışan kişiden mesleğini etik yapması beklemez. Bu hareketi sergileyen kişilerin kendisine ve yaptığı işe güvendiğini de düşünmüyorum. Sen mesleğini etik yapmaz, müşterine verdiğin hizmeti ve davranımı layıkıyla yerine getirmezsen satacağın sayı o kadar bile olamaz. Ticari hayatınız gibi sosyal hayatınızda sadece manevralarla geçer. Aslında bu kısımda yazacak o kadar çok şey var ki hem konuyu uzatmamak hem de sizleri sıkmamak için kısa tutmaya çalışıyorum. Forumdaki paylaşım yaptığım/yapacağım konuları pazılın bir parçaları olarak düşünürseniz hepsi sektörümüz tüm incelikleri hakkında sizleri bilgilendirecektir.
Asıl okuduğumda üzüldüğüm bir kısım; Tıtışkadan, Tırışkadan, Seramoniler. Maalesef bunun sektörümüze yapılan bir saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Bunun benzeri o kadar çok örnek verebilirim ki, bu konumuz yüzlerce sayfaları bulur. Birkaç örnekle kendimi de yatıştırmaya çalışayım. Örneğin: Avukatlar; 2-3 dilekçe yazar 3-5 duruşmaya katılır. Bir dosya için harcadığı toplam mesai saatini hesapladığımızda 3 günlük mesai saati etmez. Bunun karşılığında talep ettiği ücret davanın önemine bağlı olarak 2 aydan belki de 2 yıla kadar uzanan asgari ücret toplamı kadar. Yaptığı ne? Arkadaşın yorumu üzerinden gidersek tıtışkadan birkaç dilekçe, tırışkadan duruşmada boy gösterme seramonisi hooop ver bakalım oradan 2 aylık asgari ücret parası. Arkadaşım Hizmet Sektörü (Hekim, Avukat, Tamirci vs) bilgi satar. Oturduğun yerden konuşmayacaksın. Klavye delikanlısı olmayacaksın. Çalışacaksın, odyolog veya odyometrist olacaksın, gidip işitme merkezi açacaksın, tıtışkadan, tırışkadan, seramonilerle para kazanacaksın. Sen bunları yap, bana haber ver, benden de sana söz açmış olduğun işitme merkezinin karşısına gelip senin seramonilerini dinleyecem.
Peki Neden? Dedik ama bi türlü neden kısmına gelemediğimizin son anda farkına vardım. Kusura bakmayın özür diliyorum. Konu biraz uzadı hemen kısaca cevaplamak gerekirse, İşitme cihazı ASLA ve ASLA DENEME YAPILMADAN ALINMAZ. Şöyle bir durum söz konusu olabilir. Gitmiş olduğunuz işitme merkezi sadece tek bir marka satıyordur ve işitme kaybınıza uygun tek bir modeli vardır. Elinde de o ürün mevcut değildir. Size durumu izah eder ve satışı gerçekleştirebilir. Konumuzun bu kısmına daha farklı konularda yine detaylıca değineceğim.
Makaleyi yazarken unuttum. Örneği avukat mesleği üzerinden yaptığım için tüm avukatlardan çok ama çok özür dilerim. Avukatım bu konudaki fikrimi biliyor. Bugün kendileri de bu konuda sıkıntı yaşadıklarını sohbetimizde dile getirince aklıma geldi.
Net cevap Hayır. Peki Neden?
Bu foruma üye olduktan sonra sosyal mecralarda kişiler hangi konuları merak etmiş? Hangi sıkıntıları yaşamı ve çözüm arayışına girmiş? Araştırma yaparken böyle bir konuyla karşılaştım ve oradaki yazışmalara binaen bu yazıyı yazmaya kara verdim. Bir işitme cihazı araştırmacısı Amerika’da 100-150$ a satılan bir işitme cihazının Türkiye’de 1.000-1.500 TL’ye satıldığından bahsetmiş. Sonrasında bir işitme merkezine gittiğinde bu konuyu sormuş.
İşitme merkezinden almış olduğu cevap ise "varsa yönlendiren doktorun komisyonu + ayda 10+15 cihaz satan satıcının bütçeyi doğrultma manevrası" olduğunu söylemiş. Bu cevap karşısında araştırma yapan kişi “ne yapıyor bunun karşılığında artı ne katıyor? 5 dakikalık tıtışkadan bir ayar, 5 dakikalık tırışkadan bir kulak ölçüsü alma seramonisi" diye bir yorum yapmış.
Şimdi gelelim bu kanıda olanlara durumu izah etmeye;
Öncelikle sektörde çeyrek asrını (25 yıl) doldurmuş birisi olarak aynı marka aynı model ürünü Türkiye dışında herhangi bir ülkeden daha ekonomik alanına denk gelmedim. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Şu olmuştur; yurtdışında devlet katkısı daha yüksek olduğu için işitme cihazı kullanıcısının cebinden çıkan miktar daha düşük olmuştur. Bu konuda net bir şey söyleyemem. Ama birçok ülkede işitme cihazı kullanıcısının cebinden çıkan tutar Türkiye’nin çok çok üzerindedir.
Gelelim işitme merkezinin yaptığından bahsettiği yoruma; Evet maalesef sektörümüzde prim usulü çalışmalar yapılmakta. Bu sadece hekimler tarafından da yapılmamakta. Ki bu konudaki şahsi fikrim suçlu taraf işitme merkezidir. Veren olmazsa alan da olmaz. Zaten müşterisini para ile satın almaya çalışan kişiden mesleğini etik yapması beklemez. Bu hareketi sergileyen kişilerin kendisine ve yaptığı işe güvendiğini de düşünmüyorum. Sen mesleğini etik yapmaz, müşterine verdiğin hizmeti ve davranımı layıkıyla yerine getirmezsen satacağın sayı o kadar bile olamaz. Ticari hayatınız gibi sosyal hayatınızda sadece manevralarla geçer. Aslında bu kısımda yazacak o kadar çok şey var ki hem konuyu uzatmamak hem de sizleri sıkmamak için kısa tutmaya çalışıyorum. Forumdaki paylaşım yaptığım/yapacağım konuları pazılın bir parçaları olarak düşünürseniz hepsi sektörümüz tüm incelikleri hakkında sizleri bilgilendirecektir.
Asıl okuduğumda üzüldüğüm bir kısım; Tıtışkadan, Tırışkadan, Seramoniler. Maalesef bunun sektörümüze yapılan bir saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Bunun benzeri o kadar çok örnek verebilirim ki, bu konumuz yüzlerce sayfaları bulur. Birkaç örnekle kendimi de yatıştırmaya çalışayım. Örneğin: Avukatlar; 2-3 dilekçe yazar 3-5 duruşmaya katılır. Bir dosya için harcadığı toplam mesai saatini hesapladığımızda 3 günlük mesai saati etmez. Bunun karşılığında talep ettiği ücret davanın önemine bağlı olarak 2 aydan belki de 2 yıla kadar uzanan asgari ücret toplamı kadar. Yaptığı ne? Arkadaşın yorumu üzerinden gidersek tıtışkadan birkaç dilekçe, tırışkadan duruşmada boy gösterme seramonisi hooop ver bakalım oradan 2 aylık asgari ücret parası. Arkadaşım Hizmet Sektörü (Hekim, Avukat, Tamirci vs) bilgi satar. Oturduğun yerden konuşmayacaksın. Klavye delikanlısı olmayacaksın. Çalışacaksın, odyolog veya odyometrist olacaksın, gidip işitme merkezi açacaksın, tıtışkadan, tırışkadan, seramonilerle para kazanacaksın. Sen bunları yap, bana haber ver, benden de sana söz açmış olduğun işitme merkezinin karşısına gelip senin seramonilerini dinleyecem.
Peki Neden? Dedik ama bi türlü neden kısmına gelemediğimizin son anda farkına vardım. Kusura bakmayın özür diliyorum. Konu biraz uzadı hemen kısaca cevaplamak gerekirse, İşitme cihazı ASLA ve ASLA DENEME YAPILMADAN ALINMAZ. Şöyle bir durum söz konusu olabilir. Gitmiş olduğunuz işitme merkezi sadece tek bir marka satıyordur ve işitme kaybınıza uygun tek bir modeli vardır. Elinde de o ürün mevcut değildir. Size durumu izah eder ve satışı gerçekleştirebilir. Konumuzun bu kısmına daha farklı konularda yine detaylıca değineceğim.
Makaleyi yazarken unuttum. Örneği avukat mesleği üzerinden yaptığım için tüm avukatlardan çok ama çok özür dilerim. Avukatım bu konudaki fikrimi biliyor. Bugün kendileri de bu konuda sıkıntı yaşadıklarını sohbetimizde dile getirince aklıma geldi.
Son düzenleme: