İŞİTME CİHAZI NASIL ÇALIŞIR?
Bir işitme cihazı sadece bir işitme cihazı değildir. Yaşamdaki renk, umut gibi insanı yaşama bağlayan yegâne şeylerden biridir. Kişinin duyusal sorunlarına çözüm olan bu işitme cihazı üç ana parçadan oluşmaktadır: Yükseltici, Hoparlör ve mikrofon. Bütün işitme cihazlarının çalışma prensipleri aynı olsa da kalite farkları mevcuttur. Cihazın kalitesinin yüksek olmasıyla işitsel duyunun güçlü olması birbiriyle doğru orantılı ilerlemektedir. İşitme cihazlarının kalitesini ortaya koyan etkenlerden bir tanesi bant genişliğidir. Ses seviyesinin otomatik ayarlanması, gürültünün yönetilebiliniyor olması, geri beslemenin bastırılması gibi özelliklerde diğer önemli fonksiyonlardan bazılarıdır. Bazı son model işitme cihazlarının kablosuz şekilde telefona bağlanılması da söz konusudur. Teknolojik açıdan çok üst düzeylere ulaşmış olan bunun gibi cihazlar fiyat anlamında da diğer cihazlara göre daha pahalıdır.
Peki bir işitme cihazı tam olarak nasıl çalışır? Bu sorunun cevabı bu minik cihazın açıklanması için çokta zor ve anlaşılmaz değildir. Tamamen dijital cihazların kullanıldığı şu dönemlerde cihazda bulunan mikrofon dışarıdan gelen akustik sesleri yani doğal sesleri sayısal değerlere (0,1) çevirir. İşitme cihazına giren bu sayısal değerler orada işlenir ve analog olarak kişinin duyumuna hazır hale getirilir. Kısaca bu basit çalışma prensibini anlatmak gerekirse. Mikrofona gelen sesler mikrofon tarafından algılanır ve işlemci çipe gönderilir. İşlemci çip tarafından analizi yapılan sesler güçlendirilmiş bir şekilde hoparlöre aktarılır. Hoparlöre gelen sesler ise kulak kalıbının içinde yer alan hortum veya kulak içi alıcıya giden son derece ince bir kablo vasıtasıyla iç kulağa aktarılır. Kulak içine aktarılan tüm sesler elektriksel sinyallere dönüştürülürler. Bu elektriksel sinyaller beynin sesten sorumlu kısmına ulaşır ve beyin tarafından emilir. Beyne giden bu elektriksel titreşimlerin artması beynin işitme sinirlerine ulaşan titreşimlerin artması anlamına gelmektedir. Titreşim sayısının fazla olması da beyindeki işitsel duyumun daha da artmasına ve daha sağlıklı bir ses oluşmasına sebebiyet verecektir.
Bazı cihazların kullanıldığı ortama göre ayarlanması da söz konusudur. Ortama göre ayarlanabilinen bu cihazlar fiyatları açısından diğer cihazlara göre daha uygundur. Ortama göre ayarlanan bazı cihazlarda otomatiktir ve ortamı kişinin ayarlaması gerekmemektedir. Kendi kendine ortama göre kişi için otomatik ayarlanabilinen bu cihazlar ise diğer cihazlara göre daha pahalılık göstermektedir. İşitme cihazları kulakta kullanıldığı yer açısından da farklılıklar göstermektedir. Üç farklı çeşidi bulunan cihazların isimleri şu şekildedir: Kulak arkası işitme cihazları, kulak içi işitme cihazları, kanal içi işitme cihazları.
Kulak arkası cihazlar büyük ve görünür olmasından kaynaklı birçok insanın gözünde canlanan cihazlardır. Kulak arkasına yerleştirilen plastik sert bir kasanın içinde elektronik kısımlar yer almakta ve kulağın içine de dışarıdaki elektronik kısma bağlı yumuşak dokulu bir aparat yerleştirilir. Estetik kaygılar taşıyan kişilerin çok tercih etmedikleri cihazlardır. Kulak içi işitme cihazları estetik kaygılar taşıyan kişiler tarafından kulak arkası cihazlara göre daha çok tercih edilmektedir. Kulak içine yerleştirilen ve yalnızca dikkatlice bakıldığında fark edilebilinen bu cihazlar orta ve düşük şiddette seyreden işitme kayıplarında daha çok kullanılmaktadır. Son olarak kulak kanalı içine yerleştirilen kanal içi işitme cihazları da kulak içine gömüldüğünden dışarıdan görülememektedir. Çıkarıp takılması zor olduğundan dolayı çocuklar ve bebeklerde kullanımı genellikle yoktur. Genel itibariyle teknolojinin gelişmesiyle her geçen gün daha da gelişen işitme cihazlarının çalışma prensibi bu şekildedir. Yaşamı kolaylaştırmak için her geçen gün daha da gelişen işitme cihazları için yenilikler kaçınılmazdır.
Bir işitme cihazı sadece bir işitme cihazı değildir. Yaşamdaki renk, umut gibi insanı yaşama bağlayan yegâne şeylerden biridir. Kişinin duyusal sorunlarına çözüm olan bu işitme cihazı üç ana parçadan oluşmaktadır: Yükseltici, Hoparlör ve mikrofon. Bütün işitme cihazlarının çalışma prensipleri aynı olsa da kalite farkları mevcuttur. Cihazın kalitesinin yüksek olmasıyla işitsel duyunun güçlü olması birbiriyle doğru orantılı ilerlemektedir. İşitme cihazlarının kalitesini ortaya koyan etkenlerden bir tanesi bant genişliğidir. Ses seviyesinin otomatik ayarlanması, gürültünün yönetilebiliniyor olması, geri beslemenin bastırılması gibi özelliklerde diğer önemli fonksiyonlardan bazılarıdır. Bazı son model işitme cihazlarının kablosuz şekilde telefona bağlanılması da söz konusudur. Teknolojik açıdan çok üst düzeylere ulaşmış olan bunun gibi cihazlar fiyat anlamında da diğer cihazlara göre daha pahalıdır.
Peki bir işitme cihazı tam olarak nasıl çalışır? Bu sorunun cevabı bu minik cihazın açıklanması için çokta zor ve anlaşılmaz değildir. Tamamen dijital cihazların kullanıldığı şu dönemlerde cihazda bulunan mikrofon dışarıdan gelen akustik sesleri yani doğal sesleri sayısal değerlere (0,1) çevirir. İşitme cihazına giren bu sayısal değerler orada işlenir ve analog olarak kişinin duyumuna hazır hale getirilir. Kısaca bu basit çalışma prensibini anlatmak gerekirse. Mikrofona gelen sesler mikrofon tarafından algılanır ve işlemci çipe gönderilir. İşlemci çip tarafından analizi yapılan sesler güçlendirilmiş bir şekilde hoparlöre aktarılır. Hoparlöre gelen sesler ise kulak kalıbının içinde yer alan hortum veya kulak içi alıcıya giden son derece ince bir kablo vasıtasıyla iç kulağa aktarılır. Kulak içine aktarılan tüm sesler elektriksel sinyallere dönüştürülürler. Bu elektriksel sinyaller beynin sesten sorumlu kısmına ulaşır ve beyin tarafından emilir. Beyne giden bu elektriksel titreşimlerin artması beynin işitme sinirlerine ulaşan titreşimlerin artması anlamına gelmektedir. Titreşim sayısının fazla olması da beyindeki işitsel duyumun daha da artmasına ve daha sağlıklı bir ses oluşmasına sebebiyet verecektir.
Bazı cihazların kullanıldığı ortama göre ayarlanması da söz konusudur. Ortama göre ayarlanabilinen bu cihazlar fiyatları açısından diğer cihazlara göre daha uygundur. Ortama göre ayarlanan bazı cihazlarda otomatiktir ve ortamı kişinin ayarlaması gerekmemektedir. Kendi kendine ortama göre kişi için otomatik ayarlanabilinen bu cihazlar ise diğer cihazlara göre daha pahalılık göstermektedir. İşitme cihazları kulakta kullanıldığı yer açısından da farklılıklar göstermektedir. Üç farklı çeşidi bulunan cihazların isimleri şu şekildedir: Kulak arkası işitme cihazları, kulak içi işitme cihazları, kanal içi işitme cihazları.
Kulak arkası cihazlar büyük ve görünür olmasından kaynaklı birçok insanın gözünde canlanan cihazlardır. Kulak arkasına yerleştirilen plastik sert bir kasanın içinde elektronik kısımlar yer almakta ve kulağın içine de dışarıdaki elektronik kısma bağlı yumuşak dokulu bir aparat yerleştirilir. Estetik kaygılar taşıyan kişilerin çok tercih etmedikleri cihazlardır. Kulak içi işitme cihazları estetik kaygılar taşıyan kişiler tarafından kulak arkası cihazlara göre daha çok tercih edilmektedir. Kulak içine yerleştirilen ve yalnızca dikkatlice bakıldığında fark edilebilinen bu cihazlar orta ve düşük şiddette seyreden işitme kayıplarında daha çok kullanılmaktadır. Son olarak kulak kanalı içine yerleştirilen kanal içi işitme cihazları da kulak içine gömüldüğünden dışarıdan görülememektedir. Çıkarıp takılması zor olduğundan dolayı çocuklar ve bebeklerde kullanımı genellikle yoktur. Genel itibariyle teknolojinin gelişmesiyle her geçen gün daha da gelişen işitme cihazlarının çalışma prensibi bu şekildedir. Yaşamı kolaylaştırmak için her geçen gün daha da gelişen işitme cihazları için yenilikler kaçınılmazdır.